En az iki çocuğu olan her aile, bir noktada, kardeş kıskançlığı, kardeş çatışması yaşar. Bu çok evrensel ve doğal bir süreçtir.
Kardeşler çatışmasıBireylerin kişisel gelişimlerini sağlamalarına, sorunları çözmelerine, zor bireylerle başa çıkabilmelerine, rekabeti yönetebilmelerine, birbirlerinin fikirlerini anlayıp saygı gösterebilmelerine, uzlaşma ve birlik olabilmelerine, azim ve dayanıklılıklarını geliştirmelerine olanak sağlar.
Kardeşler Arasında Çatışma Olduğunda Ebeveynler Ne Yapmalıdır?
Öncelikle ebeveynlerin içsel bir yolculuğa çıkmaları gerekiyor. Ailede kaç çocuk olduğunu, ebeveynlerinin kardeşleriyle çatıştıklarında nasıl tepki verdiklerini, bu durumun onları nasıl etkilediğini ve bu süreçlerde bir çocuk olarak neye ihtiyaç duyduklarını incelemek önemlidir. Çünkü çocukla ebeveyn arasındaki iyileşmeyen yaralar, ebeveynler ayrıldıktan sonra yeniden yüzeye çıkar. Çocukluk ruhu böyle hareket eder. Klinik gözlemlerim, ailedeki en küçük çocuğa sahip olan ebeveynin küçük çocuğu daha iyi anladığını ve ailedeki büyük çocuğun büyük çocukla daha kolay empati kurabildiğini gösteriyor. Ebeveynlerin kendi pozisyonlarına ilişkin değerlendirmeleri de çok değerlidir. “Yaptığım herhangi bir şey çocuklarım arasındaki ilişkiyi olumlu/olumsuz etkiliyor mu?”, “Ebeveyn olarak kendi kardeşlerimle ilişkim nasıl ve çocuklarım bunu nasıl gözlemliyor?” Herhangi bir çocuğun sevgi ve ilgi paylaşmadan ebeveynleriyle dolu hissedebileceği bir zamanda. Mümkün olduğunda, tüm çocuklarla ayrı ayrı zaman geçirmek harika çocukluk anılarının oluşmasını sağlar.
Aile oyunları oynamak, seyahat etmek ve programlar oluşturmak tüm aile üyelerinin yakınlaşmasına yardımcı olabilir. Burada önemli olan nokta çocukları rekabetçi oyunlar yerine işbirliğini teşvik eden oyunlara yönlendirmektir. Bu süreç hiç de hoş değildir, özellikle de çatışan kardeşler oyun sırasında bir takım haline geldiğinde. Bir insanın hayatındaki en büyük hedeflerden biri sevildiğini hissetmektir. Çocuklar ebeveynlerinin kimi daha çok sevdiğini merak eder ve çılgınca cevabı ararlar. Ancak hiçbir çocuk kendisinin daha çok sevildiğini duymak istemez. Çünkü bu korkutucudur. Çocuğu lehine ayrımcılık yapabilen bir ebeveyn, çocukta korku yaratır. Temel olarak, çocuklar kendilerine eşsiz olduklarının söylenmesini isterler. “Hiç kimse senin görünüşüne, düşüncelerine, hislerine sahip değil. Sen teksin. Sen benim canım kızımsın.”
Ebeveynler genellikle çocuklarına eşit davranmaları gerektiğini düşünürler. Ancak, bu eşitlikten ziyade ihtiyaç sahibi olmaya odaklanmakla ilgilidir. Eğer bir çocuk bu noktada size daha çok ihtiyaç duyuyorsa, konuşmanız mantıklıdır. “Haklısın. Kardeşinle uzun zamandır konuşuyorum. Çünkü yarın bir turnuvası var ve önemli. Planlamamız gereken şeyler var. Sabretmenin zor olduğunu biliyorum. İşimiz biter bitmez gelip bu harika oyunu oynayacağız.” Böyle bir ifade, çocuğun ebeveynlerinin ihtiyaç zamanlarında tüm çocuklarına bakacağını görmesine yardımcı olur. Herhangi bir karşılaştırma kardeş ilişkilerini gerer. “Ben senin yaşındayken, kız kardeşin ödevlerini yapardı” gibi ifadeler çocuğun “İyide en iyisi değilim, kötüde en iyisi olmalıyım” sonucuna varmasına neden olabilir. Öte yandan, bir çocuğun bir alanda bir diğerinden üstün olduğu fark edilirse, bu niteliklerini diğer çocuğun önünde ifade etmesine gerek yoktur. Çocuklara çatışmaları yaratıcı bir şekilde ifade etme fırsatı vermede çok etkilidir. Örneğin, bir çocuk öfkesini kardeşine vurarak ifade etmek istiyorsa, “Bu evde kimsenin birbirini incitmesine izin veremem. Duygularını bebeklere gösterebilirsin/göstermemelisin” veya “Duygularını çizebilir ve yazabilirsin” gibi ifadeler çok daha anlamlı olacaktır. Bazı durumlarda işler kontrolden çıkar ve kardeşler birbirlerine karşı fiziksel ve duygusal şiddet kullanırlar. Ebeveynler çatışmalarda taraf tutmaktan kaçınmalıdır.
Kardeş Kıskançlığına Karşı 7 Adımlı Eylem Planı
Saldırgan davranan çocuğa değil, öncelikle mağdura odaklanmak mantıklıdır.
“Yüzünü göster bana. Kırmızı. Hadi hemen donduralım.”
” Birbirinize çok kızıyorsunuz!” “Dinozoru çöpe atmak isteyen bir çocuk görüyorum. Diğer çocuk da sandalyeyi fırlatmak üzere.”
Sınırları işaretleyin ve gerekirse çocukları ayırın,
“Bu çok tehlikeli. Birbirinize zarar veremezsiniz. Herkesin önce sakinleşmesi gerekiyor.”
Sakinlik sağlandıktan sonra her iki çocuğu da sırayla sabırla dinleyin ve hiçbir şey eklemeden durumu açıklayın.
“O oyuncakla oynamak istedin ama kardeşin seni kızdırdı.” “Keşke birileri sahip olduğunuz bir eşyayı kullanmadan önce size sorsaydı.”
{6 }Durumun önemli ve zor olduğunu belirtin
{7 }”Bu önemli bir konu. Aynı oyuncağı aynı anda kullanmak isteyen iki kişi var.”
Her iki çocuğun da birbirini dinlemesini ve anladıklarını açıklamasını bekleyin. Her sorunu onlar adına çözemezsiniz. Onların çözmesine izin verin.
“Bu sorunu birlikte nasıl çözebileceğinizi düşünün. Adil bir çözüm bulabileceğinize inanıyorum.” Onlardan yaratıcı öneriler bekliyorum.
Tartışmayı kimin başlattığı önemli değildir. Tartışma için en az iki kişi gerekir. Kimin başlattığı sorusu artık ebeveynleri rahatsız etmez. Çocukların duygularını, hislerini ve düşüncelerini ifade etmelerinde etkilidir. Hiçbir çocuğa ayrıcalık tanınmamalıdır. Yetişkinlere uzun oldukları için veya çocuklara kısa oldukları için ayrıcalık tanınması çocukların adalet duygusunu zedeler. Çocuklara sakinleşme teknikleri öğretin. Öfkelendiğinde 10’a kadar saymak, güvenli bir yer hayal etmek vb. Tartışmanın arkasında ne olabileceğini inceleyin. Bazen kronik öfke, değersizlik ve çeşitli yaşam olayları çatışmaya yol açar. Kardeşlerle ilgili hikayeler ve öyküler çocuklara okunabilir veya çocuklar bunları kendileri okuyabilir. Kardeşi olan diğer çocuklar da programlanabilir. Bu şekilde çocuklar kaygı, korku, öfke ve kıskançlık gibi duyguların birçok insan tarafından deneyimlendiğini ve bunun oldukça doğal olduğunu gözlemleme fırsatı bulurlar. Demokratik bir ev ortamı yaratmak önemlidir. Herkesin aynı şekilde düşünmediği ve farklılıkların hoş görüldüğü bir iletişim ortamı yaratmak önemlidir. Ailedeki herkesi ilgilendiren kararlar alınırken, tüm aile konseyini toplayıp çocukların görüşlerini almak akıllıca olacaktır. Bazen aile toplantıları yapmak ve evdeki kurallar ve sınırlar hakkında konuşmak etkili olur. Bu toplantılarda evin temel kurallarını belirlemek önemlidir. Bağırma, isim takma, kapı çalma gibi davranışların nasıl karşılandığı ve aile üyelerinin bu davranışlar hakkında nasıl hissettiğini aile toplantılarında tartışabilmek önemlidir. Herkesin kendini ifade edebilmesi önemlidir. Tüm çabalarınıza rağmen paylaşımda sorun varsa, kaldırılan öğe bir süreliğine kaldırılabilir. Bir şeyi yönetmekte sorun varsa, planlama yapılmalıdır. Örneğin; televizyonda hangi kanalı izleyeceği konusunda sorun olduğunda, haftanın günlerini planlamak önemlidir. Pazartesi-Çarşamba Zeynep’in günü olduğu gibi, Salı-Perşembe Ozan’ın günüdür. Bazı ailelerde kardeş anlaşmazlıkları büyük kavgalara dönüşebilir ve bu süreçler çocukların ve ebeveynlerin duygusal ve ruhsal süreçlerini ve günlük işleyişini olumsuz etkileyebilir. Böyle durumlarda profesyonel destek almanızı ve aile terapistine görünmenizi öneririm.
Bu makaleler de önemlidir:
Çocukların Matematiğini Geliştiren ve Matematik Becerilerini Artıran Oyuncaklar Çocukların Zekasını Geliştiren ve Hafızasını Güçlendiren Oyuncaklar Küçük Çocukların Saçları Neden Beyazdır?
Bir yanıt bırakın