Masal oku Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Dağların arasında bir köy varmış Bu köyde sadece ve sadece bir tane Karadut ağacı varmış o kadar güzel Ve dut ağacıymış ki herkes o dut ağacından faydalanmak istiyormuş Fakat o dut ağacının hiçbir sahibi yokmuş herkese aitmiş o Dut Ağacı herkes yiyebilir herkes koparabilir herkes uğrayabilir herkes bakımını yapabilirmiş fakat bu dut ağacının bir özelliği varmış yiyen kişiler masal anlatmazsa hemen oracıkta kuruyu verip solu veriyormuş ve artık meyve vermiyor karadutlar beyaza dönüyor ve hiç kimse fayda alamıyor ve çok acı bir dut haline geliyormuş Bunu hemen hemen herkes biliyormuş ve kim dut ağacından dut yemek isterse Dudu koparmadan önce ağacını okşuyor seviyor bir Masalı anlatıp yiyormuş Böylelikle hem Ağa çok mutlu oluyorsa ve herkes kendi istediği kadar istediği duttan yiyormuş
Nasrettin hoca fıkraları Bir zamanlar bir mahalle varmış Bu mahalle sakinleri o kadar birbirlerini seviyor o kadar iyi anlaşıyorlar mış ki her zaman birbirlerine gidip geliyorlarmış sürekli kısır Partisi yapıyorlarmış her hafta veya her gün bir ev kısır yapıyor mahallede toplanıyor biri kek yapıyor biri börek yapıyor bir de kurabiye yapıyor biri çay demliyor ve herkes mahallede toplanıp her gün kısır Partisi yapıyorlarmış ve o kadar Çok eğleniyorlar mış bir doyunca yiyorlarmış içiyorlarmış ve daha sonra eğlenmek için müzik çalıp oynuyorlarmış o kadar çok güzelmiş ki herkes çok eğleniyormuş ve yoldan geçenler bile dayanamayıp eğlenceye katıla biliyormuş o kadar iyi Mahalle eğlenmiş ki yoldan geçenlere bile ikramda bulunuyor Ve herkese yiyeceklerinden veriyorlarmış Bunu gören herkes o mahalleden geçmek için can atıyor ve o mahalledeki Herkes çok seviyormuş
Bir zamanlar bir lokanta varmış Bu lokanta sahibi sürekli soğan doğranmış o kadar çok soğan doğranmış her zaman gözleri yaşlı ve gözleri hep ağrım ve hiç kimse ona acımaz hiç kimse ona Sen doğrama ben doğruyum diye hiçbir şey söylemezmiş Böylelikle her zaman o doğuruyor oluyormuş ve bir gün artık dayanamamış Gözlerin yanmaması için ne yapabilirim diye düşünmüş taşınmış ve o sıra oğlu gelmiş içeri oğlu küçük 5 yaşında bir çocukmuş yeni okuldan gelmiş ve o gün öğrenciyi Masalı kendi kendine anlatıyormuş annesi o masada kulak vermiş bir de Bakmış bir gözleri yanmıyor mu Çünkü o kadar Masalar çok odaklanmış ki göz yanması aklına bile gelmemiş ve çözümünü artık bulmuş her soğan doğradığım zaman bir masal anlat duruyormuş oğluna ve böylelikle hiç gözleri yanıyormuş